Ağrı Tedavisinde Cinsiyet Eşitsizliği: Kadınlar Yeterince Tedavi Edilmiyor mu?
Kadınlar, acil serviste erkeklere kıyasla daha uzun süre bekliyor ve daha az ağrı tedavisi görüyor. Yapılan yeni bir araştırma, bu konudaki eşitsizliklere ışık tutuyor. Proceedings of the National Academy of Sciences’da yayınlanan bu çalışmayı şimdi inceleyeceğiz.
Kudüs İbrani Üniversitesi’nden psikolog Mika Guzikevits ve Negev Ben-Gurion Üniversitesi’nden psikolog Tom Gordon-Hecker’in liderliğindeki ekip, anonimleştirilmiş hasta verileri kullanarak bu araştırmayı gerçekleştirdi. Çalışmada hastaların yaşı, cinsiyeti, bildirilen ağrı seviyesi, teşhis edilen rahatsızlık, acil servise başvuru sıklığı ve reçete edilen tedaviler gibi faktörlerle birlikte kapsamlı bir şekilde ele alındı.
Bu araştırmada kadın ve erkeklerin ağrıya tepkilerinin farklı olabileceğini ve bu durumun ağrı yönetiminde belirgin farklılıklara yol açabileceği göz önünde bulunduruldu. Kadınların erkeklere oranla ağrılarının daha düşük olarak algılandığını gösteren psikolojik veriler de incelendi.
Acil servislerde doktorların ve hemşirelerin ağrı yönetiminde kadın hastaları erkek hastalara kıyasla dezavantajlı durumda bıraktığını gösteren güçlü bulgular sunuyor. Ayrıca, sağlık hizmetlerinde adil ve etkili tedavi sağlamak için psikolojik önyargıların ele alınmasının önemini vurguluyor.
Kadın Hastalara Ağrı Kesici Reçete Edilmiyor mu?
Ağrı şikayetleriyle gelen hastaların taburcu notları, acil servis verileri incelendiğinde, tutarlı bir cinsiyet eşitsizliği ortaya çıkıyor. Kadınlara erkek hastalara kıyasla daha az ağrı kesici ilaç reçete edildiği görülüyor. Kadın hastaların ağrı puanlarının hemşireler tarafından kaydedilme olasılığının %10 daha düşük olduğu ve acil serviste erkeklere oranla 30 dakika daha uzun kaldıkları gözlemleniyor. Ağrı seviyesi yüksek olan hastalar analiz edildiğindeyse hekimlerin kadın hastalara erkeklerden daha az ağrı kesici reçete ettiği sonuçlarına ulaşıyoruz.
Araştırmacılar, bu yöntemin yanı sıra farklı bir test yöntemi daha uyguladılar. 109 sağlık hizmeti sağlayıcısına şiddetli sırt ağrısı olan bir hastayı tanımladılar. Hasta tarafından 10 üzerinden 9 olarak derecelendirilen bir senaryo sunuldu. Bu senaryoda sadece hastanın cinsiyeti değiştirildi; diğer tüm bilgiler aynı kaldı. Kadın hasta olarak tanımlanan kişiler, ağrı yoğunluğunu ortalama 100 üzerinden 72 olarak değerlendirirken, erkek hasta olarak tanımlanan kişiler 100 üzerinden 80 olarak değerlendirdi. Bu bulgular, cinsiyete dayalı ağrı algısında belirgin farklılıklar olduğunu ortaya koyuyor.
Denemeler sonucunda ağrı tedavisindeki bu eşitsizliğin cinsiyet dışında başka bir faktöre bağlanamayacağı belirlendi ve bu durumun temel nedeninin önyargı olduğuna karar verildi.
Not: Araştırma önemli veriler sunsa da, sonuçların daha geniş bir bağlamda geçerliliğini doğrulamak için daha büyük örneklem gruplarıyla ek çalışmalar gerekir.