Uraloğlu, Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te düzenlenen Ekonomik İşbirliği Örgütü (EİT) Ulaştırma Bakanları’nın 12. toplantısına katıldı. Bakan Uraloğlu burada yaptığı konuşmada, EİT üyesi ülkelerin değerli bir nüfusa ve ekonomik potansiyele sahip olduğunu, bunun hayata geçirilmesi için iş birliği ve dayanışma iradesiyle ortak güçle ortaya çıkarılması gerektiğini ifade etti. Karayolu ulaşımıyla ilgili sorunlara dikkat çeken Uraloğlu, karayolu taşımacılığının kullanılmaya hazır bir itici güç olduğunu belirterek, “Ulaştırmayı bu gücün itici unsuru olarak görmek isteriz. Ancak üzülerek altını çizmek isterim.” Ulaşımdaki artışlar karşısında ülkeler arası karayolu taşıma işlemlerimizin kolaylaştırıcı olmaktan uzak olduğunu düşünüyoruz.” Başta geçiş belgeleri olmak üzere bu zorlukların ticaretimizi aksatmasına izin vermemeliyiz. Ulaşımın ve ticaretin önündeki engelleri kaldırmak ve taşıma maliyetlerini azaltmak için organizasyon içinde ortak yararımıza olacak bütünsel bir yaklaşımı benimsemeli ve uygulamalıyız. Bu bakımdan dost ülkelerimiz arasında ulaşımın serbestleştirilmesi için ikili ilişkileri geliştirmeliyiz. Kırgızistan’la transit arazi geçiş belgesi kotalarını kaldırmamız gerekiyor. Bu çerçevede Kırgızistan ile ikili ve transit taşımacılığın serbestleştirilmesi konusunda anlaşmaya vardığımızı ve son aşamaya geldiğimizi duyurmaktan memnuniyet duyuyorum. En kısa sürede diğer üyelerle de bu tür adımları atmayı umuyoruz” dedi.
MERKEZ KORİDOR VE HAZAR GEÇİŞLERİ
Bakan Uraloğlu, örgüte üye ülkeler arasındaki fiziki ilişkinin en değerli ve stratejik bileşenlerinden biri olan Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolunun bölgenin ekonomik kalkınması ve refahı açısından büyük önem taşıdığını söyledi. Nisan 2016’dan bu yana alınan önlemlerin bir sonucu olarak, demiryolu ile basitleştirilmiş uyarlanmış taşımacılığın ortak ve ulusal transit rejimlerinde mümkün olduğunu belirterek, “Bu sistem, yaklaşık 50 konteynerden oluşan bir trenin sınır geçiş süreçlerinin olmasını sağlayan bu sistem Elektronik entegrasyon ile gümrük idaresine gitmeden 5 ila 7 dakika arasında gerçekleştirilen ticaretimize hız ve hız kazandırıyor.” Verimlilik getirdi. Orta Koridordaki demiryolu sınırından yük taşımacılığında ortak taşıma belgesini iki yıl önce kullanmaya başladık. Ortak taşıma belgesiyle hem zamandan hem de maliyetten tasarruf sağlayarak koridorun rekabet edebilirliği açısından önemli bir adım daha atmış olduk. Öte yandan koridorun bölge ülkeleriyle rekabet edebilirliğine yönelik önemli bir adım attık. Ayrıca diğer önemli bileşeni olan Hazar Geçişini aktif, verimli ve ekonomik hale getirmeye odaklandık. Lojistik operasyonlarda sorun yaratan yüksek transit fiyatları ve sistemsiz sefer sorunlarını ortak çabalarımızla ivedilikle çözeceğimize ve Hazar Geçişini arzu ettiğimiz rekabetçi rotaya dönüştüreceğimize eminim. Ayrıca bünyemizde yürütülen çalışmaları tamamlayan ek işbirlikleri de geliştiriyoruz. Mesela Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan geçen yıl bir araya gelerek Orta Koridoru destekleyen 56 unsurun yer aldığı bir eylem planı belirlediler. “Aldığımız kararları hayata geçirecek adımları da takip ediyoruz” dedi.
Bakan Uraloğlu, bugün kabul edecekleri Taşkent Deklarasyonu ile ulaştırma iş birliği bağlantıları için iyi bir çerçeve çizildiğini söyledi.
ZENGEZUR BAĞLANTISI
Bakan Uraloğlu, bölge için bir başka güzel haberin de Zengezur Teması sayesinde yeni fırsatların ortaya çıktığını ve bu ilişkinin Kafkasya’daki normalleşme için hayati önem taşıdığını belirterek, demiryolu ve karayoluna doğrudan ulaşımı sağlayacak bu temasın hayata geçirilmesinin hayati önem taşıdığını ifade etti. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ulaşım, tüm bölgeyi birbirine bağlayacak değerli bir varlık olacaktır. Bunun bir adım olacağını kaydetti. Uraloğlu, tüm bölge ülkelerinin yararına olacak bu sınırın bir an önce tamamlanması için Azerbaycan ile birlikte çalıştıklarını belirtti.
DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞI
Demiryolu taşımacılığına özel önem verdiklerini kaydeden Bakan Uraloğlu, bu alanda değerli çalışmalara imza attıklarını söyledi. Uraloğlu, “Türkiye’de bugün yüzde 4 olan demiryolu taşımacılığı oranını 2029’da yüzde 11’in üzerine, 2053’te ise yaklaşık yüzde 22’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Böylece ülkemizde demiryollarının yük taşımacılığındaki payı da artacak” dedi. 2053 yılına kadar 7 kat artacak. Yine “Demiryolunun uluslararası yük taşımacılığındaki payını 10 kat artırmayı hedefliyoruz. 2002 yılından bu yana ulaştırma altyapısına yaklaşık 194 milyar dolar yatırım yaptık. Bundan sonra 2053 yılına kadar yaklaşık 168 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyoruz. Bu planda en büyük payı demiryolu altyapısının geliştirilmesine ayırdık.” ifadesini kullandı.
Uraloğlu konuşmasında üye ülkelerle birlikte atılacak adımları şöyle anlattı:
“Ülkelerimizin ortak ekonomik kalkınması ve vatandaşlarımızın refahının artması için Ulaştırma Bakanlıkları olarak biz neler yapabiliriz? Ülkelerimiz arasındaki ticareti zorlaştırmak yerine kolaylaştırıp teşvik etmenin zamanı geldi. İnanıyorum ki ihtiyacımız var.” muhafazakar ve kapalı politikalarımızı dikkatle ve farklı bir bakış açısıyla yeniden incelemeye, bu anlamda ulaştırma alanında dijitalleşmeye büyük önem veren ve bu konuda lider ülke olan Türkiye’nin hazır olduğunu belirtmek isterim. Dileyen üye ülkelerle tecrübe paylaşımında bulunmak. Örnek vermek gerekirse Türkiye ile Özbekistan arasında yürütülen ve uluslararası karayolu taşımacılığında taşıyıcılara büyük kolaylık sağlayacak olan e-İzin yani Elektronik İzin Belgesi “Karayolu Geçiş Belge Sistemi ile” Böylece nakliyeciler fiziki evrak için uzun süre beklemek zorunda kalmayacak, araç nerede olursa olsun evraka elektronik ortamda ulaşma imkanına sahip olacak.”
İŞBİRLİKLERİ ÜLKEMİZİN GÜVENLİK VE İSTİKRARINA KATKI SAĞLAYACAK
Bakan Uraloğlu, ulaştırma alanındaki çalışmaların sadece bölgenin ekonomisine değil, barışına, güvenliğine, istikrarına ve insani kalkınmasına da katkı sağlayacağının altını çizerek, “Böylece ülkelerimizin refah seviyesi hep birlikte artacak. Bu toplantı dost ülkeler arasındaki iş birliğini geliştirecek ve ülkelerimizin arzu ettiğimiz ulaşım hizmetlerine en kısa sürede kavuşmasını sağlayacaktır.” Konuşmasını şu cümleyle tamamladı: “Umarım ticari seviyelere ulaşırlar.”
